4 Ocak 2013 Cuma

Nikah Günü !

Yılın nikahının günü kesinleşti desek? :)
Yaklaşık 3 haftadır nikah işlemleriyle ilgileniyoruz. Bu arada da gerçekten yoğun bir zamana denk geldi; sevgilim iş için sürekli Bursa'ya gidip geliyordu, ki hala ordaki işleri bitmedi. Biz de o aralara işlemleri sıkıştırmak zorunda kaldık.
Haziran düşündüğümüz için, Mart gibi gitsek günü alırız diye düşünüyorduk ki, nerden estiyse bundan bir ay önce Zero'yla buluşmuş konuşurken "acaba geç mi kalmış oluruz?" diye bir düşünce içine girdik. O gün belediyeyi, evlendirme dairesini falan aradık ama ulaşamadık. Gece eve döndüğümde oturdum pc başına, başladım gerekli araştırmalara. Bu tip konularda kadın forumları gerçekten imdada yetişiyor. Resmi sitelerde ne kadar bilgi verilmiş olursa olsun, mutlaka soracak sorularınız kalıyor çünkü aklınızda. Ama forumlarda birebir gerçek tecrübeler konuşuyor ve bilgiler genellikle çok sağlam.
Gel gelelim ben o gece Haziran için gün isteyen çiftlerin Aralık ayında çoktan belgelerini hazırlamış olmaları gerektiğini ve Ocak ayının ilk günlerinde de mutlaka gidip günlerini almaları gerektiğini öğrendim. Bir yandan rahatlamıştm tabi Mart'ı beklemiş olsak kesinlikle açıkta kalacaktık ve hiç istemediğim şekilde mecburen sonbahar gelini olacaktım. Fakat bir yandan da telaş sarmıştı. Kısa bir zamanımız vardı ve Cumhur çok yoğundu. Ama yapılacak başka bir şey de yoktu, Aralık bitmeden belgeleri tamamlayacaktık.
Ertesi gün evlendirme dairesini arayarak öğrendiklerimin doğru olduğunu teyid ettim. Belgeler için Kadıköy Belediyesi bir güzellik yapmış, çiftlerden birinin ikametinin Kadıköy'de olması halinde yalnızca fotoğraflar ve sağlık raporları yeterli oluyormuş. Ayrıca muhtarlık, nüfus müdürlüğü vs gezmemize gerek kalmayacaktı. Burdan zaman kazanmış olduk.
24 Aralık 2012 sabahı erkenden uyanıp sağlık raporlarımız için ayrı ayrı aile hekimlerimize gittik. Burada kısa bir parantez, dileyenler belediyelerin anlaşmalı olduğu özel kurumlarda da yaptırabiliyor bu testleri. Ben kan aldırırken bayılabiliyorum. Bu yüzden annemle birlikte gittik. Gerçi bayılmadan atlattım bu kez. Kağıtları onaylatmak için beklerken, sevgilim de Kartal'da kendi aile hekiminde kan verebilmek için sıra bekliyordu. Fakat kan alımları sabah 10'a kadar yapılıyormuş, sıra da epey uzun olunca öylece kaldı. Ertesi sabah da Bursa'ya tekrar gidecek. Mutlaka o gün bitirmeliyiz yani. Ne yaparız, nasıl yaparız derken tek çare özel kurum kalmıştı. Kadıköy Belediyesi'nin anlaşmalı kurumu bizim eve çok yakın olan Rana Beşe Polikliniği olduğu için atlayıp buraya geldi. O kan aldırırken de tabi ki bakmadım düşüp kalmıyım diye :) Birlikte onun testlerini de yaptırdıktan sonra benim röntgen filmimi çektirmek için Kadıköy Verem Savaş'a gittik. Pek çok kez işe girdiğim için bu prosedürleri ezberledim artık. Üstümdeki radyasyon da röntgen çalışanından fazladır herhalde :) Bu son testi de hallettikten sonra eve dönüp güzel bir kahvaltı yaptık. İkimiz de müthiş uykulu, ikimiz de aç. Yatsak akşamı buluruz. Ama işler o kadarla bitmiyor tabi. Ertesi gün Cumhur burada olamayacağı için ben gidip onun sonuçlarını alacağım. Bir ertesi gün de kendi sonuçlarımı alacağım. Daha sonrasında da Cumhur'un sonuçları özelden çıktığı için belediyenin doktoruna onaylatacağız.
Kahvaltının ardından sevgilinin stil danışmanlığı eşliğinde güzelce hazırlandım. Vesikalık çektirmekten oldum olası nefret etmişimdir. Ama mecbursun ve ömür boyu evlilik cüzdanında taşıyacağın fotoğrafı çektiriyorsun. Hata yapma lüksün sıfır. Ben hazırlıklarımı tamamladım ve fotoğrafımı çektirmek için sevgilinin daha önce fotoğraf çektirdiği bir stüdyoya gittik. Hem onun hiç fotoğrafı kalmadığından yenilerini bastırdık, hem de ben hayatımda belki de ilk defa güzel göründüğüm bir vesikalık sahibi oldum :)
Tüm belgeler tamamdı ve iş sadece 3 günlük bir onay sürecine kalmıştı. Sevgilim dönene kadar ben belgeleri teslim alma işini hallettim. O gelir gelmez de 28 Aralık 2012 günü son onayı yaptırmak için sabah erkenden Kadıköy Belediyesi'ne gittik. Son imzayı da attırdık ve tabi ki o belgelerin fotoğraflarını atlamadı. Nikah günü alınırken teslim edeceğimiz için ölümsüzleşsinler istedim :)


Sevgilimin raporunu onaylattıktan sonra bir de evlendirme dairesinin nikah işlemleri bölümüne uğradık. 1 Ocak resmi tatil olacağından, 2 Ocak sabahı 8:30'da açılacak başvuru için en geç 8:15'de orda olmamız gerektiğini öğrendik. Ki ben Ocak ayının ilk haftası herhangi bir gün gideriz diye düşünüyordum. İyi ki ertelememişiz. Ayrıca bana muhteşem bir doğum günü hediyesi olacaktı o da balı yani :) Uça uça çıktık oradan ve konduk 2 Ocak 2013'e...
Gece doğru düzgün uyuyamadım tabi ki. Sanki ertesi gün evleniyoruz gibi bir heyecan, kafamın içinde sürekli düşünceler.. Sabaha doğru dalmışım ama 7'de kendiliğimden uyandım. Alarma gerek olmadan, yatakta sürünmeden, doğrudan kalktım :) Annemle birlikte evden çıktık ve sevgiliyle Kadıköy Evlendirme Dairesi'nde buluştup sıra numaramızı aldık.


Saat 8'de orda olmamıza rağmen görüldüğü gibi önümüzde 7 çift vardı. Malum Temmuz ramazana denk geldiği için herkes bu yaz Haziran'da evleniyor. Saat 8:30'da başvurular açıldı ve çok az bekledikten sonra sıra bize geldi. Raporlarımızı, fotoğraflarımızı ve kimliklerimizi memura uzattık. Kısa bir incelemenin ardından memur benim kimliğimde sorun olduğunu söyledi. Şaka herhalde diye baktık ama gayet ciddiydi. Ben Çapa Tıp doğumluyum. Kütüğüm Fatih'te. Kimliğimi de en son 2003'te değiştirmişim. Ondan sonra Fatih ve Eminönü birleşmiş. Mahalleler, sicil numaraları falan değişmiş. Memur "bu şekilde işlem yapamam, nüfus müdürlüğüne gidip yeni nüfus cüzdanı almanız gerek" dedi. Dedi ama benim başımdan aşağı kaynar sular indi tabi. Devlet işi insanı günlerce uğraştırır. Günlerce zamanımız yok. O gün alamazsak o tarihe ve istediğimiz saate nikahı alamayacağımızı biliyorum. Mutlaka dolacak saatler. Bize de akşam 19:00 gibi bir saate gerekiyor nikah. Fotoğraf çekimlerimiz, video çekimlerimiz çok uzun süreceğinden, birden fazla mekanda çekim yapılacağından vs sabahtan nikah saatine kadar en az o kadar süremiz olmalı. Eyvah ne yapıcaz şimdi diye kalakaldık. Sinirlendim. Çünkü bir önceki hafta oraya uğramış, başka bir memura belgelerimizi kimliklerimizi göstermiştik. O memur beni uyarsa kimliğimi 2 Ocak'a kadar yenilemiş olurdum. Her zaman ki gibi Türkiye klasiği işte. Kimse işini layıkıyla yapmıyor. Mağdur olan siz oluyorsunuz.
Kalktık koşa koşa Nüfus Müdürlüğü'ne gittik. Gittik ama ne? Elimizde nüfus cüzdanı yok dediler. Şaka gibi. Bir saat içinde gelecek ancak o zaman basabiliriz dediler biz de bari kahvaltı yapalım dedik bir yerlere gidip. Kahvaltıda biraz sakinleştim sevgilim sayesinde. Komiklikler, şakalar derken bir saat geçmiş oldu. Geri döndüğümüzde ne gelen nüfus cüzdanlarından eser vardı, ne de işin çözüleceğine dair bir umuttan. Üstüne bir de "Ankara'dan sistem çökmüş durumda, boşuna beklemeyin bugün gelmez, gelse de akşama doğru gelir anca bir-iki kişinin işi hallolur" dediler mi? İsyan etmemek elde değil.. Bir süre oturup amaçsızca bekledik. Sonra artık nerden nasıl akıl ettiysek onu bile hatırlamıyorum "nüfus sureti" alalım da bari, onunla işlem yaptırmaya çalışalım, en azından şansımızı deneyelim" dedik. Annemi de her ihtimale karşı orada bırakıp, sureti alıp evlendirme dairesine koştuk.
Tekrar sıra almayı denedik ki ne görelim? Bize 84 geldi, sıra o an 42'lerde falan. Beklesek öğle tatiline girecekler, yine kalacağız. Sabah görüştüğümüz kadın memurun o an işlemlerini yaptığı bir çift vardı. Onlar işlerini tamamlar tamamlamaz masaya damladık. Niyetimiz aslında kimsenin sırasını almak da değildi, olur mu olmaz mı öğrenelim ona göre bekleyelim diye yanaştık ama memur o kadar iyi bir kadın çıktı ki; "olur tamam böyle yapabiliriz, hatta oturun kimse müdahale etmedi halledelim hemen" deyince hayır demedik tabi ki. Teşekkürlerimizi eksik etmedik. Burdan da tekrar teşekkür ediyorum, duacısıyım kendisinin.
O an işte memur işlemlere başladı, masanın içerisinde de ayrı bir ekran siz de oradan takip ediyorsunuz yazılanları falan. Yüzüme gülücükler doldu, içim ferahladı, üstümden bin kilo kalktı sanki. Öyle uçtum ki.. Ekranda "gelin bilgileri" pembe, "damat bilgileri" mavi falan. Sevgilime gösterip gülüyorum. Mutluyuz işte. Saf bir şey. Biz tabi nüfus müdürlüğüne gidip gelene kadar o kadar saat dolmuş ki, tahmin etmeme rağmen şaşırdım. 18:45 ve 19:15 boştu, biz de 19:15'e aldık saatimizi. Bu arada ben can kuzenim Zuzu'm unuttuğu için hafızama kazımışım; kendi soyadımı da kullanmak için bir kağıt istemem gerektiğini biliyorum. Kağıt önüme gelene kadar sevgilim gülücükler, rüşvetler falan teklif etti tabi :) Ne teklif etse olmaz diyorum. Bu sırada kağıt geldi, kalemi elime aldım, tam imzalıyorum elim kağıdın üstünde, sevgiliye baktım, o an müthiş bir teklif geldi. Ne olduğunu söylemeyeceğim, ilerleyen zamanlarda göreceksiniz. Uzun uzun yazacağım :) Ama hayır diyemedim. Bu sırada da bayan memur benden yana çıkıp "sen tamam de, eğer sözünde durmazsa senin bir şansın daha var, evlendikten sonra kimlik değiştirirken de kendi soyadını kullanmayı seçebilirsin" dedi. Gerçi ben eminim sevgilimin sözünü tutacağından da, işin şakası işte. Hem gurur, hem mutluluk aynı anda hissedeceğim. Soyadım sevgilinin soyadı olacak; gururla. Söz verdiği şey de gerçek olunca mutlu olacağım. Güzel, çok güzel, güzelden öte duygular.
Derken tüm işlemler tamamlandı, memur da tamamdır, hayırlı olsun deyince gerçekten sarılasım geldi o an :)
O kadar mutlu olmuşuz ki, nüfus müdürlüğünde annemi unuttuğumuzu annem arayınca farkettik. Annem bana "kesinkes gelmez bugün sistem diyorlar, ne yapayım?" diye sorarken ben ona heyecanla "tamam gel gel hallettik!" dedim.
Vezneye gidip nikah salonu için 600 TL ödememizi de yaptık ve artık o tarih bizimdi!
15 Haziran 2013 saat 19:15!
İşte mutluluğun fotoğrafı;


Bu aşamadan sonra hazırlıklarımız daha bir hız kazanacak, yazılarım daha bir çoğalacak elbette. Tüm heyecanlarımızı bizim gözlerimizle izleyen herkese sevgilerle..
Görüşmek üzere :)

2 yorum: