Yılın nikahının günü kesinleşti desek? :)
Yaklaşık 3 haftadır
nikah işlemleriyle ilgileniyoruz. Bu arada da gerçekten yoğun bir zamana
denk geldi; sevgilim iş için sürekli Bursa'ya gidip geliyordu, ki hala
ordaki işleri bitmedi. Biz de o aralara işlemleri sıkıştırmak zorunda
kaldık.
Haziran düşündüğümüz için, Mart gibi gitsek günü alırız
diye düşünüyorduk ki, nerden estiyse bundan bir ay önce Zero'yla
buluşmuş konuşurken "acaba geç mi kalmış oluruz?" diye bir düşünce içine
girdik. O gün belediyeyi, evlendirme dairesini falan aradık ama
ulaşamadık. Gece eve döndüğümde oturdum pc başına, başladım gerekli
araştırmalara. Bu tip konularda kadın forumları gerçekten imdada
yetişiyor. Resmi sitelerde ne kadar bilgi verilmiş olursa olsun, mutlaka
soracak sorularınız kalıyor çünkü aklınızda. Ama forumlarda birebir
gerçek tecrübeler konuşuyor ve bilgiler genellikle çok sağlam.
Gel
gelelim ben o gece Haziran için gün isteyen çiftlerin Aralık ayında
çoktan belgelerini hazırlamış olmaları gerektiğini ve Ocak ayının ilk
günlerinde de mutlaka gidip günlerini almaları gerektiğini öğrendim. Bir
yandan rahatlamıştm tabi Mart'ı beklemiş olsak kesinlikle açıkta
kalacaktık ve hiç istemediğim şekilde mecburen sonbahar gelini
olacaktım. Fakat bir yandan da telaş sarmıştı. Kısa bir zamanımız vardı
ve Cumhur çok yoğundu. Ama yapılacak başka bir şey de yoktu, Aralık
bitmeden belgeleri tamamlayacaktık.
Ertesi gün evlendirme
dairesini arayarak öğrendiklerimin doğru olduğunu teyid ettim. Belgeler
için Kadıköy Belediyesi bir güzellik yapmış, çiftlerden birinin
ikametinin Kadıköy'de olması halinde yalnızca fotoğraflar ve sağlık
raporları yeterli oluyormuş. Ayrıca muhtarlık, nüfus müdürlüğü vs
gezmemize gerek kalmayacaktı. Burdan zaman kazanmış olduk.
24
Aralık 2012 sabahı erkenden uyanıp sağlık raporlarımız için ayrı ayrı
aile hekimlerimize gittik. Burada kısa bir parantez, dileyenler
belediyelerin anlaşmalı olduğu özel kurumlarda da yaptırabiliyor bu
testleri. Ben kan aldırırken bayılabiliyorum. Bu yüzden annemle birlikte
gittik. Gerçi bayılmadan atlattım bu kez. Kağıtları onaylatmak için
beklerken, sevgilim de Kartal'da kendi aile hekiminde kan verebilmek
için sıra bekliyordu. Fakat kan alımları sabah 10'a kadar yapılıyormuş,
sıra da epey uzun olunca öylece kaldı. Ertesi sabah da Bursa'ya tekrar
gidecek. Mutlaka o gün bitirmeliyiz yani. Ne yaparız, nasıl yaparız
derken tek çare özel kurum kalmıştı. Kadıköy Belediyesi'nin anlaşmalı
kurumu bizim eve çok yakın olan Rana Beşe Polikliniği olduğu için
atlayıp buraya geldi. O kan aldırırken de tabi ki bakmadım düşüp
kalmıyım diye :) Birlikte onun testlerini de yaptırdıktan sonra benim
röntgen filmimi çektirmek için Kadıköy Verem Savaş'a gittik. Pek çok kez
işe girdiğim için bu prosedürleri ezberledim artık. Üstümdeki radyasyon
da röntgen çalışanından fazladır herhalde :) Bu son testi de
hallettikten sonra eve dönüp güzel bir kahvaltı yaptık. İkimiz de müthiş
uykulu, ikimiz de aç. Yatsak akşamı buluruz. Ama işler o kadarla
bitmiyor tabi. Ertesi gün Cumhur burada olamayacağı için ben gidip onun
sonuçlarını alacağım. Bir ertesi gün de kendi sonuçlarımı alacağım. Daha
sonrasında da Cumhur'un sonuçları özelden çıktığı için belediyenin
doktoruna onaylatacağız.
Kahvaltının ardından sevgilinin stil
danışmanlığı eşliğinde güzelce hazırlandım. Vesikalık çektirmekten oldum
olası nefret etmişimdir. Ama mecbursun ve ömür boyu evlilik cüzdanında
taşıyacağın fotoğrafı çektiriyorsun. Hata yapma lüksün sıfır. Ben
hazırlıklarımı tamamladım ve fotoğrafımı çektirmek için sevgilinin daha
önce fotoğraf çektirdiği bir stüdyoya gittik. Hem onun hiç fotoğrafı
kalmadığından yenilerini bastırdık, hem de ben hayatımda belki de ilk
defa güzel göründüğüm bir vesikalık sahibi oldum :)
Tüm belgeler
tamamdı ve iş sadece 3 günlük bir onay sürecine kalmıştı. Sevgilim
dönene kadar ben belgeleri teslim alma işini hallettim. O gelir gelmez
de 28 Aralık 2012 günü son onayı yaptırmak için sabah erkenden Kadıköy
Belediyesi'ne gittik. Son imzayı da attırdık ve tabi ki o belgelerin
fotoğraflarını atlamadı. Nikah günü alınırken teslim edeceğimiz için
ölümsüzleşsinler istedim :)
Sevgilimin
raporunu onaylattıktan sonra bir de evlendirme dairesinin nikah
işlemleri bölümüne uğradık. 1 Ocak resmi tatil olacağından, 2 Ocak
sabahı 8:30'da açılacak başvuru için en geç 8:15'de orda olmamız
gerektiğini öğrendik. Ki ben Ocak ayının ilk haftası herhangi bir gün
gideriz diye düşünüyordum. İyi ki ertelememişiz. Ayrıca bana muhteşem
bir doğum günü hediyesi olacaktı o da balı yani :) Uça uça çıktık oradan
ve konduk 2 Ocak 2013'e...
Gece doğru düzgün uyuyamadım tabi ki.
Sanki ertesi gün evleniyoruz gibi bir heyecan, kafamın içinde sürekli
düşünceler.. Sabaha doğru dalmışım ama 7'de kendiliğimden uyandım.
Alarma gerek olmadan, yatakta sürünmeden, doğrudan kalktım :) Annemle
birlikte evden çıktık ve sevgiliyle Kadıköy Evlendirme Dairesi'nde
buluştup sıra numaramızı aldık.
Saat
8'de orda olmamıza rağmen görüldüğü gibi önümüzde 7 çift vardı. Malum
Temmuz ramazana denk geldiği için herkes bu yaz Haziran'da evleniyor.
Saat 8:30'da başvurular açıldı ve çok az bekledikten sonra sıra bize
geldi. Raporlarımızı, fotoğraflarımızı ve kimliklerimizi memura uzattık.
Kısa bir incelemenin ardından memur benim kimliğimde sorun olduğunu
söyledi. Şaka herhalde diye baktık ama gayet ciddiydi. Ben Çapa Tıp
doğumluyum. Kütüğüm Fatih'te. Kimliğimi de en son 2003'te değiştirmişim.
Ondan sonra Fatih ve Eminönü birleşmiş. Mahalleler, sicil numaraları
falan değişmiş. Memur "bu şekilde işlem yapamam, nüfus müdürlüğüne gidip
yeni nüfus cüzdanı almanız gerek" dedi. Dedi ama benim başımdan aşağı
kaynar sular indi tabi. Devlet işi insanı günlerce uğraştırır. Günlerce
zamanımız yok. O gün alamazsak o tarihe ve istediğimiz saate nikahı
alamayacağımızı biliyorum. Mutlaka dolacak saatler. Bize de akşam 19:00
gibi bir saate gerekiyor nikah. Fotoğraf çekimlerimiz, video
çekimlerimiz çok uzun süreceğinden, birden fazla mekanda çekim
yapılacağından vs sabahtan nikah saatine kadar en az o kadar süremiz
olmalı. Eyvah ne yapıcaz şimdi diye kalakaldık. Sinirlendim. Çünkü bir
önceki hafta oraya uğramış, başka bir memura belgelerimizi
kimliklerimizi göstermiştik. O memur beni uyarsa kimliğimi 2 Ocak'a
kadar yenilemiş olurdum. Her zaman ki gibi Türkiye klasiği işte. Kimse
işini layıkıyla yapmıyor. Mağdur olan siz oluyorsunuz.
Kalktık
koşa koşa Nüfus Müdürlüğü'ne gittik. Gittik ama ne? Elimizde nüfus
cüzdanı yok dediler. Şaka gibi. Bir saat içinde gelecek ancak o zaman
basabiliriz dediler biz de bari kahvaltı yapalım dedik bir yerlere
gidip. Kahvaltıda biraz sakinleştim sevgilim sayesinde. Komiklikler,
şakalar derken bir saat geçmiş oldu. Geri döndüğümüzde ne gelen nüfus
cüzdanlarından eser vardı, ne de işin çözüleceğine dair bir umuttan.
Üstüne bir de "Ankara'dan sistem çökmüş durumda, boşuna beklemeyin bugün
gelmez, gelse de akşama doğru gelir anca bir-iki kişinin işi hallolur"
dediler mi? İsyan etmemek elde değil.. Bir süre oturup amaçsızca
bekledik. Sonra artık nerden nasıl akıl ettiysek onu bile hatırlamıyorum
"nüfus sureti" alalım da bari, onunla işlem yaptırmaya çalışalım, en
azından şansımızı deneyelim" dedik. Annemi de her ihtimale karşı orada
bırakıp, sureti alıp evlendirme dairesine koştuk.
Tekrar sıra
almayı denedik ki ne görelim? Bize 84 geldi, sıra o an 42'lerde falan.
Beklesek öğle tatiline girecekler, yine kalacağız. Sabah görüştüğümüz
kadın memurun o an işlemlerini yaptığı bir çift vardı. Onlar işlerini
tamamlar tamamlamaz masaya damladık. Niyetimiz aslında kimsenin sırasını
almak da değildi, olur mu olmaz mı öğrenelim ona göre bekleyelim diye
yanaştık ama memur o kadar iyi bir kadın çıktı ki; "olur tamam böyle
yapabiliriz, hatta oturun kimse müdahale etmedi halledelim hemen"
deyince hayır demedik tabi ki. Teşekkürlerimizi eksik etmedik. Burdan da
tekrar teşekkür ediyorum, duacısıyım kendisinin.
O an işte memur
işlemlere başladı, masanın içerisinde de ayrı bir ekran siz de oradan
takip ediyorsunuz yazılanları falan. Yüzüme gülücükler doldu, içim
ferahladı, üstümden bin kilo kalktı sanki. Öyle uçtum ki.. Ekranda
"gelin bilgileri" pembe, "damat bilgileri" mavi falan. Sevgilime
gösterip gülüyorum. Mutluyuz işte. Saf bir şey. Biz tabi nüfus
müdürlüğüne gidip gelene kadar o kadar saat dolmuş ki, tahmin etmeme
rağmen şaşırdım. 18:45 ve 19:15 boştu, biz de 19:15'e aldık saatimizi.
Bu arada ben can kuzenim Zuzu'm unuttuğu için hafızama kazımışım; kendi
soyadımı da kullanmak için bir kağıt istemem gerektiğini biliyorum.
Kağıt önüme gelene kadar sevgilim gülücükler, rüşvetler falan teklif
etti tabi :) Ne teklif etse olmaz diyorum. Bu sırada kağıt geldi, kalemi
elime aldım, tam imzalıyorum elim kağıdın üstünde, sevgiliye baktım, o
an müthiş bir teklif geldi. Ne olduğunu söylemeyeceğim, ilerleyen
zamanlarda göreceksiniz. Uzun uzun yazacağım :) Ama hayır diyemedim. Bu
sırada da bayan memur benden yana çıkıp "sen tamam de, eğer sözünde
durmazsa senin bir şansın daha var, evlendikten sonra kimlik
değiştirirken de kendi soyadını kullanmayı seçebilirsin" dedi. Gerçi ben
eminim sevgilimin sözünü tutacağından da, işin şakası işte. Hem gurur,
hem mutluluk aynı anda hissedeceğim. Soyadım sevgilinin soyadı olacak;
gururla. Söz verdiği şey de gerçek olunca mutlu olacağım. Güzel, çok
güzel, güzelden öte duygular.
Derken tüm işlemler tamamlandı, memur da tamamdır, hayırlı olsun deyince gerçekten sarılasım geldi o an :)
O
kadar mutlu olmuşuz ki, nüfus müdürlüğünde annemi unuttuğumuzu annem
arayınca farkettik. Annem bana "kesinkes gelmez bugün sistem diyorlar,
ne yapayım?" diye sorarken ben ona heyecanla "tamam gel gel hallettik!"
dedim.
Vezneye gidip nikah salonu için 600 TL ödememizi de yaptık ve artık o tarih bizimdi!
15 Haziran 2013 saat 19:15!
İşte mutluluğun fotoğrafı;
Bu
aşamadan sonra hazırlıklarımız daha bir hız kazanacak, yazılarım daha
bir çoğalacak elbette. Tüm heyecanlarımızı bizim gözlerimizle izleyen
herkese sevgilerle..
Görüşmek üzere :)
hayırlı uğurlu olsun:)
YanıtlaSilHayirli olsun
YanıtlaSil