7 Şubat 2013 Perşembe

Kuaför Önemli

Hummalı çalışmalarım sonucu kuaförümü de seçmiş bulunmaktayım kızlar!
Tabi ki bu aşama da öyle hemen, kolay, pat diye olmadı. Ben uzun zamandır araştırmasını yapıyordum ama, pek de içime sinen bir yer olmamıştı. Kendi kuaförüm Şişli'de. Yani imkansız. Anadolu yakasında fön, boya, manikür gibi işlemler için gittiğim yerler var fakat onları da gelin saçım için tercih etmem. Dolayısıyla sıfırdan, hiç bilmeden bir kuaför seçmek, hele de düğün günü için oldukça zor.
Pek bir tavsiye de yoktu bu konuda. Kuzenlerim hep Avrupa yakasında evlendiği için, onlar benim için hayaldi. Kaldık yine kadın forumlarına. Bir kere dalınca da çıkılmıyor kolay kolay. Herkesin farklı beğenileri var, birinin mükemmel dediğini, bir başkası yerin dibine sokuyor. Böyle böyle çok ünlü kuaförleri bile eledim, isim vermeyeyim. Bu arada etikete de asla güvenmem. Çok problem yaşadım, çok ünlü kuaförlere kamyonla paralar döküp hüsranlarla karşılaştığımdan. Ayrıca çok ünlü salonların en büyük dezavantajı; personel sirkülasyonunun çok fazla olması. Yani güvenemezsiniz, bir gidişinizde çok iyi boyanan saç, diğerinde başka bir personelin ellerine kalır çoğunlukla. Kuaför de özel iş. Saçı, sizi, isteklerinizi çok iyi tanıyan biri olmalı. Sık değişmemeli. İsterse mahalle kuaförü olsun, sizin saçlarınız her defasında aynı çıkıyorsa o elden, tamamdır.
Dağıtmayalım, gelin saçı olayında en çok önem verdiğim şey; modelden ziyade makyajdır. Model konusu çok atraksiyon kaldırmaz. Bana göre tabi. Ya sade sıkı bir topuzdur gelinin olayı, ya da salaş dalgalı saçlar. Hemen hemen herkes yapar bunu. Ama makyaj asla öyle değil. Tam olarak vezir de eder, rezil de durumu. Hele konu gelinse, o gözler ya metalik masmavi ya da metalik gridir fiks. Dudaklar ya kırmızı, ya daha kötüsü kiremit. Şaşmaz yani, çok abartılır. Siz ne kadar "sade" derseniz deyin, o kuaför mutlaka "aa gelinsin ama, şimdi abartmıcaksın da ne zaman abartıcaksın" diyecektir. Bugüne kadar yanında bulunduğum tüm gelinlere aynısı yapıldı. Kız o telaşla kendisini ne hale soktuklarını da farkedemiyor, yanındakiler de "oha komik oldun" diyemiyor. Sonu.; fotoğraflarda sonradan farkedilen "ben ne haldeymişim" feryatları. Aynısını saç için de yaparlar, mutlaka çok karışan, çok konuşan bir personel vardır. Sim falan atar kafanıza. Katliam sebebi.
Neyse efendim, makyaj konusunda araştırayım oradan dalayım dedim. İyi ki öyle yapmışım. Öyle birini, öyle bir yeri keşfettim ki. Burnumun dibinde, Kadıköy'de, hatta hemen hemen her gün geçtiğim yol üzerinde bir kuaför. Dışardan baksam merak edip içeri girmezdim bile belki. İhtiyacım olmadığından. Ama bir araştırdım ki, makyajda Leyla Kamış (makyaj şampiyonu, üst görselde ödülleri bulunan kişi), saç ekibinin başında ve her gelinle (ki Haziran için günde 6 gelin falan oluyor sayı) tek tek bizzat ilgilenen eşi Osman Kamış.
Kuaförümüz Altın Çocuklar!
Fazla bir şey söylemeyeceğim. 15 Haziran 2013 sabahı saat 08:00'de oradayız. Ben, annecim, sevgili nedimelerim.. Programımız çok yoğun, fotoğraf ve video çekimlerimiz çok uzun ve meşakkatli. Bu nedenle sabah 08:00'de maraton başlayacak. İlk gelin olacağım. İlk periyod sonunda öğleden sonra ben ve iki sevgili nedimem-fotoğrafçım benimle birlikte hazırlanıp çıkacak ve sevgili sevgilimin gelip bizi almasıyla ilk çekimlere başlayacağız. Bu sırada kuaförde bıraktığımız ikinci periyod nedimelerim hazırlanacak ve çekimlerin ardından geri gelip hem onları alacağız, hem saçlarım ve duvağım değişecek. Son çıkışımızı gerçekleştirip, ikinci etap çekimlerimizi gerçekleştirip kız evine geçeceğiz. Devamı malum :)
Ben sizi Leyla-Osman Kamış çiftinin ellerinden çıkmış gelinlerin öncesi-sonrası kareleriyle başbaşa bırakmak istiyorum. İstiyorum ki o ağızlar bir karış açık kalsın! İstiyorum ki abartmadan, "sanki makyaj yokmuş gibi" görünüp de, bu denli çarpıcı değişebilmek ve düğün gününde son derece fresh ve "doğal" görünebilmenin mümkün olduğunu görün. Buyrunuz;





2 yorum:

  1. bu font kullanılır mı hiç... ne kadar zor okumak.. direk girdiğim gibi gidesim geldi :(
    Tasarımdan once userfriendly bi site olması lazım, kesinlikle aciliyetle fontlarını değiştirmeni öneririm.

    YanıtlaSil