Her aşamada olduğu gibi, davetiye konusunda da oldukça titizdik. Hazır olan şeyleri de pek tutmadığımızdan, gidip katalogdan seçelim bastıralım olayı olmadı tabi. Ona rağmen, şu an bilmediğimiz davetiye markası, incelemediğimiz katalog kalmadı diyebiliriz. Ve fakat olmadı, yine hazıra konamadık efem.
Gururla belirtmek isterim ki, davetiyemizin seçimi ve tasarımı tamamen sevgilime ait. Bana kalan sadece O'nu öpücüklere boğmak oldu. Olay şöyle gelişti ki; bir akşam sevgiliyle bilgisayar başında örnekleri incelerken, ve artık afakanlar hafiften basmak üzereyken, sevgili adamın gözleri kocaman açıldı ve "budur" dedi. Ee tabi, O budur der de, başka bir alternatif olur mu? Olmaz.
Biz kafada olayı noktaladık ama asıl zor kısım daha sonra vuku buldu. Bu tarz davetiye "özel tasarım" oluyormuş, bastırması binbir zahmet demek oluyormuş, sizin o tasarımı matbaaya aktarmanız, onların dijital baskı olmaz, grafikerle çalışacağız demesi, işin uzaması, bir hafta içerisinde örneklerin size maillerle aktarılması, sizin düzeltmeler yaptırmanız derken bol emekli, çok meşakkatli bir süreçmiş. Bilmiyorduk, öğrendik.
Pişman mıyız diye sorarsanız, ortaya çıkan şu sonuç karşısında kesinlikle mutluluktan uçuşuyoruz :)
Sevgilinin sözleri ile; "bu nişana gelinir be..."
